5 Mayıs 2016 Perşembe

TABİ Kİ YAPABİLİRİM....


                                                       

Bir şeyler yapmak isteyip de kendinize göre yapacak bir şeyler bulamadığınız zamanlar olmuştur.
Peki neden?
Hiç düşündünüz mü?
Benim çoğu zaman içinde bulunduğum ruh hallerimden birisi... İşe yaramaz Seda hali. En sevmediğim duygu modu. Nedenini başlarda düşünmezken şimdilerde çok sorguluyorum. Çünkü özellikle mezun olma zamanı yaklaşınca insan işe yarar bir şeyler yapmak istiyor. Bir şeylere katkı sağlamak gibi...
Ben bu durumu öz güvensizlik ve tembelliğe bağlıyorum. Bir işe başlamadan önce araştırma yaparak o işi tanımaya başlarız daha sonra ise kendimizin hangi noktalarda katkı sağlayabileceğimizi düşünürüz. Tembellik olayın en başında araştırma kısmında boy göstermeye başlıyor. İnternet üzerinden yapılan bir kaç site tarama işlemini kafi görüyoruz. Neden? Daha fazlasına ihtiyaç yok. Çok biliyorum ya (!) gerisini ben yaparım canım...
İşler böyle yürümüyor malesef. Biraz daha ilerlediğiniz de tıkanıp kalıyorsunuz. Neden? Çünkü konu ile ilgili bilginiz kısıtlı burada bilgileriniz tükendi. Bir sonra ki basamağa çıkamıyorsunuz. Neden? Çünkü okumamışsınız. Neden? Çünkü gerekli araştırmaları yapmamışsınız.
Diyelim ki araştırmaları yaptınız öyle ya da böyle önemli bir noktadasınız. Bir tıklık mesafeniz kaldı. Tam o noktada zirve sizden uzaklaştı ve bir karamsarlığa sürüklendiniz. Yapamayacağınızı düşünüyorsunuz. İşte o nokta da sizin hayal gücünüzü, üreticiliğinizi ortaya koymanız gereken olayın kalbi. Projeye ruh üfleyeceğiniz o an geldi. Ama yapamıyorsunuz çünkü yapacağınıza inanmıyorsunuz. Öz güvenininizi sindirmiş bir köşede uyutuyorsunuz. Katkı oluşturmak istiyorsunuz fakat bunu yapabilmeyi kendinize yakıştırmıyorsunuz. Boyunuzu aştığını düşüyorsunuz.
Şimdi o zaman şöyle bir noktaya geliyorum? Ben neden kendime güvenmiyorum? Neden bir şeyler üretebileceğime inanmıyorum?
Bu saatten sonra kalkıp silkeleniyorum. BAŞARABİLİRİM. Benyapmak için adım attığım işlere katkı sağlayabilirim. Bunu ufak desteklerle halledebilirim. Bilgi yükleme, öz güven enjektesi, birazcık da araştırma ruhu kattık mı... Oh tamam.
Öz güvenimizi sindirdiğimiz köşeden bir çıkartalım. Şöyle bir silkelensin. Verelim eline kitapları okusun bilgilensin dolsun taşsın. Sonra bırakalım yaratıcılığımızla beraber zirvelere ulaşsın.
                                                                                                                                  S.P